Sayfalar

7 Temmuz 2011 Perşembe

Bizi Sevenler İçin En Son Ne Yaptık? (Okunmaya Değer)

90’ına merdiven dayamış bir baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşındaki, yöneticilik yapan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal hatırdan, çoluk çocuktan, havadan sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılma vaktinin geldiği sinyalini vermişti.
Tam o anda, üzerinde oturdukları koltuğun yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek baktıktan sonra oğluna sordu:

- Bu ne oğlum?
Oğul şaşkın bir şekilde cevapladı:
- O bir karga baba.
Yaşlı baba, kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu:
-Bu ne oğlum?
Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:
- Baba, o bir karga…
Karga hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu.
Yaşlı baba üçüncü defa sordu:
- Bu ne? 

Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü:
- O bir karga baba, üç defadır soruyorsun. Beni işitmiyor musun?
Yaşlı baba, dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti:
- Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?

Babası, yüzünde hala bir gülümseme ile yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu, bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfası açık bir durumda defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.

- Bugün, üç yaşındaki minik yavrumla salondaki koltukta otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum, tam 24 defa onun ne olduğunu sordu.


24 soruşunda da sevgiyle sarılarak onun bir karga olduğunu söyledim.
Rahatsız olmak mı? Hayır, asla! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder