Sayfalar

23 Ocak 2011 Pazar

Lâkin bırakmadı hayat...
Duyduk ki, güvercinleri kurşuna dizmişler arka bahçede...
Gülleri kesip, dikenleri büyütmüşler korku be­lâsına...
Toprağın bire bin verdiği ülkede mayın döşemişler sevdaya giden yollara...
Aşklar uzak, sevişmeler tuzakmış.
Dişlerinde kalleş ışıkların pa­rıldadığı kurtlar, çeteler halinde boğazlayacak kurban arar olmuş­lar dolunay geceleri...
Pas ve küf kokuyormuş eski­den nergislerin açtığı sokaklar...
Öylesine büyükmüş ki sis perdesi, ne yakamoz görüyor­muş gözler, ne çoban yıldızı...
Güneş ülkesi, çocuklarını gömüyormuş lanetli karanlığın koynuna... ve öfke büyüyormuş sevda toprağının ana rahmin­de...
Doğa ne kadar cömertse, ha­yat o kadar bencilmiş evlâtlarına karşı... Bolluk içinde aç, varlık içinde yoksul, denizler ortasında susuz yaşar olmuşlar.
Ve ülke, aldırmadan doğanın gözkamaştıran büyüsüne, doludiz­gin koşuyormuş ölüme..
Prangalar... savaş tamtamları... ve ağıtlarla...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder